Kendisiyle Konuşulmayınca Bozulan Berber
Tanımadığım ya da yeni tanıştığım insanlarla çok fazla konuşabilen biri değilim. Dışarıda, alışveriş sebebiyle iletişim kurduğum bir esnafla oturup iki saat muhabbet edemiyorum. Ortak nokta, iletişimin olmazsa olmazlarından ve ben tuhaf bir insan olduğum için herkesin ortak paydada buluşabildiği spor ve siyaset konularında konuşmak gereksiz ve anlamsız geliyor. Abi, Beşiktaş bu sene iyi başladı ama yine bozdu. Bana ne? Bir spor kulübünün bu seneki performansı beni neden ilgilendirsin ki? Hülya Avşar Muhteşem Yüzyıl’da oynayacakmış, tarihimizi hep yanlış anlatıyorlar insanlara. Doğrusunu anlat desem anlatabilecek misin? Bu hükümet asgari ücreti 1.300 lira yapar mı abi? Ne bileyim oğlum ben ekonomi bakanı mıyım? Diyemiyorsun işte. Onların yerine hı, evet, doğru söylüyorsun, olur herhalde gibi cevaplar veriyorsun.
Kısa süre önce kendisiyle tanışma şansı bulduğum özgüven patlaması yaşayan bir berber diğerlerine göre farklı bir adamdı. Aslında tıraşın yarısına kadar standart berber muhabbeti ile devam etti. O anda cebimde telefonum titriyor, acilen okuyup karşılık vermem gereken şeyler orada durmuş tıraşın bitmesini bekliyordu. Sürekli bana bir şeyler söyleyen berberin de memnun olacağını düşünerek ona “şu önü şeffaf olan önlükler var, ordan insanlar telefonlarını kullanabiliyor, onlardan als..” demeden berber kükredi. Biliyorum abi onları, hayatta dükkandan içeri sokmam dedi. Neden diye sordum. “Abi müşteri benimle konuşmayıp o telefonla oynayınca bana küfrediyormuş gibi geliyor, adamı tıraş etmek istemiyorum, ben de insanım bu iş konuşmadan, muhabbet etmeden olmaz” dedi. Niye konuşsun adam seninle güzel kardeşim, para karşılığı tıraş ediyorsun, adam konuşmak zorunda mı diye düşündüm ama onun yerine “doğru söylüyorsun, sen de insansın” dedim. Üstüne işi iyice yüzsüzlüğe vurup “insanlar akıllı telefonların kölesi oldular be hacı” dedim. Berberin gözlerindeki parıltıyı görmeliydiniz. Aynen abi, çok doğru konuştun dedi.
Sanki az önce önlüğün şeffaf olmasını isteyen, cebinden telefonu çıkartıp whatsapp’tan kim yazmış acaba diye düşünen ben değildim. Bir anda kendimden soğumuştum. O da bir insandı nihayetinde. Yüzündeki sevinci görünce “Beşiktaş bu sene iyi başladı ama yine bozdu” dedim. Artık beni daha bir şevkle tıraş ediyor, aynı anda Beşiktaş’ın bu sene başından geçen tüm olayların sebep ve sonuçlarını sıralıyordu. Ben de gaza gelmiştim. Daha cümlesini bitirmeden “Bu hükümet asgari ücreti 1300 lira yapar mı reis?” dedim. Ne bileyim abi ben ekonomi bakanı mıyım deyip güldü. İçeride sıra bekleyen üç müşteri ve berberin çırağı vardı. Onlar da güldü. Bozuldum, tıraş bitene kadar konuşmadım.
